Adı Ali İsmail Korkmaz dı be 19 yaşındaydı…

Katil polise sadece 7 ay 15 gün ceza verildi

’’Eskişehir Sanayi Sokak’taki Ölü”

Bir ölü yatıyor
on dokuz yaşında bir delikanlı
gündüzleri güneşte
geceleri yıldızların altında
’ Eskişehir’de Sanayi Sokak’ta.’

Bir ölü yatıyor
ders kitabı bir elinde
bir elinde başlamadan biten rüyası
‘ iki bin on üç yılı Temmuzunda ‘
‘ Eskişehir’de Sanayi Sokak’ta.’

Bir ölü yatıyor
‘ dövdüler ‘
‘ cop’ yarası
kızıl karanfil gibi açmış alnında
‘ Eskişehir’de Sanayi Sokak’ta.’

Bir ölü yatacak
toprağa şıp şıp damlayacak kanı
silâhlı milletimin hürriyet türküleriyle gelip
zaptedene kadar,
‘tüm karanlık sokakları’

Temmuz 2013

Ne diyelim ?

Bu şiiri Ali İsmail için Nazım Hikmet’in ‘’ Beyazıt Meydanı’ndaki Ölü ‘’ şiirinden uyarladım.

Uyarlanmış satırlar tırnak ’ ’ içinde olanlardır.

Ailesi 10 yıldır yılmadan adalet arıyor.

10 yıl önce Eskişehir’de Gezi Dayanışması eylemine katıldıktan sonra evine giderken dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ın davasında Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) talebiyle yeniden yargılanan sanık polis memuru Hüseyin Engin’e ‘kasten basit yaralama’ suçundan yine 7 ay 15 gün hapis cezası verildi.

Savcı şimdiye kadar tek bir gün bile hapis yatmayan ve hala da polislik yapan Hüseyin Engin’in adam öldürme yerine “kasten basit yaralama” suçundan cezalandırılmasını istedi.

Mahkeme de önceki kararını bir gün bile değiştirmedi.

Polis ilk mahkemeye çıktığında da mahkeme Hakimi Ali İsmail’e değil de katil polise üzülmüş, “Geçmiş Olsun’ demiştl.

2013 yılı yazıydı.

Ali İsmail daha 19 yaşındaydı.
Üniversitede okumaya başlamıştı.

Ali İsmail pir ü pak bir candı.
Parlak bir ışık gibi pırıl pırıl ve aydınlıktı.

72 millete aynı bakan bir güzel gözü, 72 millete eşit sevgiyle çarpan bir güzel yüreği vardı.

Eskişehir de ki barışçı Gezi Dayanışması eylemine katılmış, evine giderken karanlık “Sanayi Sokak”ta bir fırından çıkan elleri odunlu dört “kindar korkak” ve elleri kara coplu iki polis tarafından kıstırılmıştı.

Karanlık yürekli kara ellerin tuttuğu coplarla ve odunlarla barbarca ve hunharca dövülerek körpecik bedeni kana bulanmıştı.

“ -Vurmayın öldüm ! “

Başı elleri arasında yerde yatarken “- Vurmayın, öldüm” diye aman dilemiş ama “kinden ve eziklikten” gözü dönmüş zalimler ona hiç acımamışlardı.

Zalimden aman dileyen boğuk sesi kesilinceye kadar coplamışlardı. Öldü sanarak orada bırakmışlardı.

Ali İsmail elleri arasında korumaya çalıştığı başına aldığı cop ve odun darbeleriyle beyin kanamasından hakka yürümüştü.

Ne diyelim ?
Hak hukuk adalet !

Zalimin zulmü varsa, mazlumun da ahı var,
Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner !

Ali İsmail Türk halkının vicdanıydı.
Türkiye’nin vicdanlı insanları onun yerde yatarken “- Vurmayın, öldüm” diye zalimden aman dilemesini hiç unutmadı.

O hep 19 yaşında kaldı…

Ruhu şad olsun….

TANER YILDIZ

Bir Cevap Yazın